https://www.sporunuyap7.com/sitemap_index.xml
Ölen mükellefin vergi matrahını artırmak mümkün müdür? - Özgün Fikirler
Anasayfa » Haber » Ölen mükellefin vergi matrahını artırmak mümkün müdür?

Ölen mükellefin vergi matrahını artırmak mümkün müdür?

2020 yılında vefat eden vergi mükellefimi müfettiş aradı ve kapatıyoruz. 2018 yılından itibaren sahte evrak kullanımından dolayı havuzda bekleyen dosyamız var dedi. Vefat eden mükellefin vergi matrahı arttırılabilir mi?

Finansörün ölümü, mirasçıların ölümlerinden önceki dönemler için vergi matrahını artırmalarına engel değildir. Vergi matrahı arttırılabilir.

Vergi, VUK hükümlerine göre yapılan vergi kontrolünde mirasçılar adına alınır.

Ancak herhangi bir cezası yoktur. Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulamaz.


TC

Gelir Yönetimi Başkanı

istanbul vergi dairesi

Vergi mükellefi hizmet paketini yönetin

sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1220 08/08/2011
Tema : Finansörün ölümü halinde mirasçıların yükümlülüğü

Faizi tescil edilen vergi muhakemesi formunda, … vergi dairesinin vergi kimlik numarasına kayıtlı … 09/02/2010 tarihinde vefat ettiği, iş yerinin başkası adına devam etmesini istediğiniz belirtiliyor. Mirasçıların veya iki kişiden oluşan adi ortaklık şeklinde, Ve mirasçıların yükümlülükleri nelerdir.. sorulduğu görülmektedir.

  1. Gelir vergisi ve katma değer vergisi açısından

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ticari Kazancın Niteliği” başlıklı 37. maddesinde. Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden elde edilen kazançların ticari kazanç olduğu düzenlenmiş olup, aynı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinde “Artan Kazançların Tespiti” başlıklı “Aşağıdaki mal ve hizmetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar” düzenlenmiştir. haklar değeri artan kazanımlardır.

….

  1. Ortaklığın hak veya paylarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

….

Bu maddede geçen “elden çıkarma” tabiri, yukarıda sayılan mal ve hakların satışı, devri ve temliki ile takas, takas, kamulaştırma, millileştirme ve sermaye olarak ticari şirketlere yatırımı ifade eder.

01.01.2010 tarihi itibariyle menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının satışından elde edilenler hariç olmak üzere takvim yılı içinde elde edilen değerin artırılması amacıyla 7.700 TL gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Faaliyetine devam eden bir ticari işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari projede yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar ile birinci fıkrada yazılı haklar ticari kazanç sayılır ve haklarında ticari kazanç hükümleri uygulanır. . Yargı dahildir.

Öte yandan, aynı kanunun “Vergiye Tabi Olmayan Değer Kazançlarının Artırılması” başlıklı 81. maddesinde; Değerleme kazançları aşağıdaki yazılı durumlarda muhasebeleştirilmez ve vergilendirilmez:

Bireysel işletme sahibinin ölümü halinde yasal mirasçıları işletmeyi yönetmeye devam eder ve işletmeye dahil olan ekonomik varlıkların kayıtlı değerleri (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa) mirasçılar tarafından üstlenilir. bilançonun varlık ve yükümlülükleri ile bir bütün olarak)…”

Öte yandan aynı kanunun mükerrer 81. maddesinde “Net Değerin Artırılması” başlıklı; “Elden çıkarılan mal ve hakların maliyet değerleri, tasfiyesi sonucunda yapılan ve satıcının sorumluluğunda kalan masraflar, ödenen vergi ve harçlar düşülerek değer artışında net kar bulunur. elden çıkarılması için alınan para ve menfaatler ile paranın temsil edebileceği her türlü menfaatlerin miktarı ve gelirden menfaat sağlanan kısmın tespit ve tespitine ilişkin Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre belirlenir. Değerlendirme.

….

Mal ve hakların elden çıkarılmasında, elden çıkarılan mal ve hakların elden çıkarıldığı ay hariç, Devlet İstatistik Kurumu tarafından belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış artırılarak alış fiyatı belirlenir. (Cümle 5281 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile eklenmiştir) (1.1.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) Bu endekslemenin yapılabilmesi için bugüne kadarki artış oranının %10 ve üzerinde olması gerekmektedir.” hükmü yer almaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1 maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, tarımsal ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir,

8/1 maddesinde mal teslimi ve hizmetin ifası halinde bu fiilleri gerçekleştirenlerin mükellef olduğunu,

KHK ile çıkarılmıştır.

25 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tablosunun “Adi Ortaklıklarda Vergiler” başlıklı C Bölümünde;

Bir. Adi ortaklıkların KDV uygulamasında bağımsız iş birimleri olarak ayrı vergi yükümlülükleri vardır.Bu itibarla adi ortaklıklarda defter tutma, belge düzenleme, dosyalama, beyanname verme gibi vergisel yükümlülükler ile beyanname verme ve ödeme gibi yükümlülükler vergiler ayrıca yerine getirilmelidir Ortaklar için KDV’ye ilişkin ortaklık hesapları, varsa ortakların şahsi işlerindeki işlemlerden ayrı yapılmalıdır.

Diğer tarafta; Adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesine yol açmayan pay devir işlemleri KDV’ye tabi olmayacak, ortaklığın sona ermesine yol açan devir işlemlerinde ise vergi uygulanacaktır.

Böylece ; Adi ortaklıkta ortaklardan bir veya birkaçının paylarını başka ortaklara veya üçüncü kişilere devretmesi, ortakların bir kısmının bu şekilde ortaklıktan ayrılması veya mevcut adi ortaklığın aynen devam etmesi halinde ortaklığa yeni ortaklar getirilmesi. , ortak sayısı değişikliği dışında, bu pay devir işlemlerinde herhangi bir vergi uygulanmayacaktır.

Hisse devir işlemleri adi ortaklığın sona ermesini veya ortaklığın ortakların kararı ile feshedilmesini sağlarsa, bu devir işlemlerinden vergi alınır. o aradı.

bu hükümler çerçevesinde;

a) Vasiyet edenden miras kalan işletmenin tüm mirasçılarının kayıtlı değerlerini devralarak işletmeye devam etmeleri halinde, bu devir nedeniyle değer artışı ve KDV alınmayacaktır. Öte yandan, vefat eden adına verilen nihai KDV beyannamesinde “Gelecek döneme intikal eden KDV” olarak beyan edilen bir vergi varsa, bu vergi ticari faaliyet nedeniyle hesaplanan vergiden mahsup edilebilir. aktivite.

b) Miras bırakandan bir veya birden fazla mirasçı tarafından devredilen işletmenin faaliyetinin devam etmesi halinde.

i) Mirasçılar, vasiyet edenin ölümü ile mirasçılardan birinin veya birkaçının sorumluluğunu ispat ettikleri tarih arasındaki süre içinde hareket ederlerse, mirasçıların adi ortaklık olarak hareket ettikleri kabul edilmelidir.

Bu durumda, mirasçılardan bir kısmının adi ortaklık olarak faaliyet göstermekte iken ortaklıktaki paylarını diğer mirasçılara veya başka kişilere satması halinde, bu satıştan elde edilen gelirin ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekir.

Bazı ortakların adi ortaklık olarak faaliyette bulunurken ortaklığı sona erdirmeden paylarını başka ortaklara veya başka kişilere satması halinde bu devir KDV’ye tabi olmayacaktır. Ancak, adi ortaklığın şahıs şirketine dönüşmesi sonucunu doğuran pay devirleri KDV’ye tabi olup, ortaklığın ticari faaliyete devam edecek ortağa düzenleyeceği faturada ilave KDV hesaplanarak beyan edilecektir.

2) Mirasçılar, ölenin ölüm tarihi ile mirasçılardan birinin veya birkaçının kendi adlarına işletmeyi işletmeye başladıkları tarih arasında faaliyette bulunmamışlarsa, faaliyetin ölüm tarihi itibariyle sona ermiş olması ve KDV. İflas etmiş bir şirkete ait eşyanın taşınmasında uygulanmamalıdır. Bu durumda her bir mirasçının işletmedeki payının mirasçıya veya değeri arttıkça işi devam ettirecek mirasçılara devrinden elde edilecek kazançların vergilendirilmesi gerekir.

Ticarete devam edecek olan mirasçı, bu şekilde miras aldığı mallar için nafaka senedi düzenler. Hesap pusulası ile alınan mallar için KDV hesaplanmaz ve mahsup edilmez.

  1. Vergi prosedürleri açısından

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Mirasçıların Sorumluluğu” başlıklı 12. maddesinde; “Ölüm halinde vergi mükellefinin görevleri kanuni mirasçılara ve mirası reddetmeyen üyelere geçer. Ancak mirasçılardan her biri, ölenin vergi borçlarından mirastaki payları oranında sorumludur. hükmü yer almaktadır.

Aynı kanunun “Ölüm Halinde Süre Uzatımı” başlıklı 16. maddesinde; “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde, ölüm nedeniyle mirasçılara yüklenen görevlerin yerine getirilmesinde bildirim ve beyan sürelerine üç ay eklenir.” Yargı dahildir.

Kanunun 164. maddesinde “ölüm” olarak anılacaktır. “Ölüm izindir. Ölüm, mirası reddetmeyen mükellefin varisleri tarafından vergi dairesine bildirilir.

Mirasçılardan birinin ölümünün bildirilmesi, diğer mirasçıları bu görevden kurtarır.” hükmü vardır.

Bu durumda mükellefin ölümü işten ayrılma şartı olup, ölüm tarihi itibariyle mirasçıların hesaplarının kapatılması, çalışmaya devam eden mirasçıların hesaplarının yeniden açılması gerekir. Mirasçılar, vasiyet edenin ölümü ile mirasçılardan birinin veya birkaçının sorumluluğunu ispat ettikleri tarih arasındaki süre içinde hareket ederlerse, mirasçıların adi ortaklık olarak hareket ettiklerini kabul etmek ve kanuna göre borç oluşturmak gerekir. adi ortaklık hükümleri.

  1. Yatırım koşullarında ve geçiş vergilerinde

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkiye’de bulunan malları ile Türkiye’de bulunan mallarının veraset yoluyla veya herhangi bir surette veraset ve intikal vergisine tabi herhangi bir suretle bir kişiden diğerine herhangi bir gerekçe göstermeksizin devri 2 nci maddenin (d) bendinde devir tabiri, hibe yoluyla veya herhangi bir şekilde bedelsiz edinimleri ifade eder, 5 inci maddesinde veraset ve intikal vergisi mükellefi, veraset yoluyla veya ivazsız olarak mal edinen kişidir, ve 7. Maddede miras yoluyla. 9 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre, her ne suretle olursa olsun mülk edinenler, edindikleri malları beyan etmekle yükümlü olup, bedelsiz devirlerde beyanın, malın kanuni iktisabı tarihinden itibaren bir ay içinde yapılması zorunludur. .

Bu hükümlere göre, ister miras yoluyla ister herhangi bir şekilde bir kişiden diğerine mal devri veraset ve intikal vergisine tabi olup, vergi mükellefi malı miras yoluyla veya gerekçesiz olarak edinen kişidir.

Bu itibarla, miras kalan şirketteki payların bir veya iki mirasçı adına mirasçılara intikal etmesi veraset ve intikal vergisine tâbi olup, söz konusu paylara haksız yere el koyanlar mirasçılarla birlikte beyan edilir ve yasal edinim tarihinden itibaren bir ay içinde hediye vergisi beyannamesi . gerekli


Kaynak: İSMMMO, GİB
Yasal uyarı: Bu içerikte yer alan bilgiler, resimler, tablolar, açıklama, yorum, analizler ve içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bir kişi veya kuruluşa özel profesyonel bilgi veya tavsiye sağlama amacı taşımaz. Tema olarak benzer olsa da her eser kendi koşullarından dolayı farklı tavırlar sergileyebilir. Bu nedenle, bu makalede belirtilen içerikten yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar vermeden önce bir uzmana danışmanız yararınıza olacaktır. Bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer her türlü içeriğin özel veya resmi makamlarca kullanılması sonucunda doğabilecek zarar ve ziyandan Muhasebe Haberler veya ilişkili kişi veya kurumlar sorumlu değildir. , gerçek veya tüzel kişi, kurum ve kuruluşlar.


Kaynak: İŞKUR Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Diğer gönderilerimize göz at

Yorum yapın