Çevrenizdeki insanlara haber vermenize yardımcı olacak bazı ipuçları:
İçindekiler
Sevgilinize veya eşinize nasıl söylersiniz?
İyi iletişim, tüm sağlıklı ilişkiler için esastır. İster mali kaygılar, ister cinsel yaşam veya sağlık olsun, birbirinizle tamamen açık ve dürüst bir şekilde konuşmalısınız. Birbirinizi dikkatlice dinlemeniz de önemlidir.
Eşinize kanser olduğunuzu söylediğinizde korkmuş ve kafası karışmış hissetmesi normaldir. Buna alışması için ona zaman vermelisin.
Eşinize veya sevgilinize bu süre zarfında neye ihtiyacınız olacağını söylemelisiniz. Eşinizin tedavinize aktif olarak katılmasını isteyip istemediğinize karar verin. Tedavi sürecini kendiniz geçirmek istiyorsanız bunu açıkça belirtmelisiniz.
Partnerinizle onun ihtiyaçları hakkında da konuşmalısınız. Partneriniz, yapmak istediğinizi yapamayacağınızdan endişe duyabilir. Bu gibi durumlarda birlikte çözüm bulmaya çalışın. Kendi başınıza halledemeyeceğiniz şeyler için başkalarından yardım istemekten korkmayın.
Mümkünse eşinizin de doktor randevularına gelmesine izin verin. Kanseriniz hakkında daha fazla şey öğrenmek, bu durumun neye neden olabileceğini anlamasına yardımcı olacaktır.
Her hafta ikinizin baş başa zaman geçirebileceği programlar oluşturun. Öfke ya da öfke olsa bile birbirinize olan duygularınızı ifade edin. Eşiniz hastalığınızı desteklemiyorsa veya hastalığınızı kabul edemiyorsa, birlikte bir terapist görmek isteyebilirsiniz.
Ailene nasıl söylersin?
Hiçbir şey, ebeveynlerin çocuklarının kanser olduğunu keşfetmesinden daha yıkıcı olamaz. Ailenize kanser olduğunuzu söylemek zor olabilir, ancak bu, yapmanız gereken bir konuşmadır.
Bu haberi mektubunuzun kesintiye uğramadığı bir zamanda göndermeye özen gösterin. Bu konuşmayı önceden prova etmeniz, ailenizle daha rahat konuşmanıza yardımcı olacaktır.
Nasıl hissettiğiniz ve ailenizden ne beklediğiniz konusunda açık olun. Ne söylediğinizi anlayıp anlamadıklarını kontrol etmek için zaman zaman durun. Sahip oldukları soruları yanıtlayın.
Çocuğunuza nasıl söylersiniz?
Çocuğunuza kanser olduğunu söylemeyerek onu korumaya çalışabilirsiniz ama bunu saklamak iyi bir fikir değildir. Çocuklar evde bir şeylerin ters gittiğini hissedebilirler. Hiçbir şey bilmemek onlar için gerçeği bilmekten daha korkutucu olabilir.
Kanserinizi paylaşma şekliniz de çocuğunuzun yaşına göre değişecektir. 10 yaşın altındaki çocuklara basit ve doğrudan bir dille açıklama yapmalısınız. Onlara meme kanseri olduğunuzu, doktorunuzun sizi tedavi edeceğini ve bunun günlük hayatınızı nasıl etkileyeceğini söyleyin.
Küçük çocuklar sevdiklerine bir şey olduğunda kendilerini suçlayabilirler. Bu nedenle, kansere yakalanmasının çocuğunuzun hatası olmadığını doğrulamanız gerekir. Ayrıca kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığını da unutmamalısınız. Onlara her zaman onları seveceğinizi ve ne olursa olsun onlarla ilgileneceğinizi söylemelisiniz. Çocuğunuzu okula götürecek, onunla oynayacak enerjiniz olmasa bile ilginizi kaybetmeyeceğinizi göstermek çocuğunuzun psikolojisi için çok önemlidir.
Tedavinizin sizi nasıl etkileyeceğini çocuğunuza anlatmalısınız. Onlara saçlarınızın dökülebileceğini ve midenizin bulandığını söylemeniz onlar için daha az korkutucu olacaktır.
Daha büyük çocuklar ve gençler, kanser hakkında daha fazla ayrıntıyı özümseyebilirler. Bu yaştaki çocuklarla konuşurken ölümle ilgili zor soruları yanıtlamaya hazırlıklı olmanız gerekir. Dürüst olmaya çalışmalısın. Örneğin, kanserinizin ciddi olduğunu açıklayacak olsaydınız, tedavinizin daha uzun yaşamanızı sağlayabileceğini belirtebilirsiniz.
Çocuğunuz kanser olduğunuzu kabul etmekte zorlanıyorsa, bir terapist veya danışmanla randevu alabilirsiniz.
arkadaşlarına nasıl söylersin
Arkadaşlarınıza ne zaman söyleyeceğinize karar vermek tamamen size kalmış. Arkadaşlarınızı ne sıklıkta gördüğünüze ve onların desteğine ne kadar ihtiyacınız olduğuna bağlıdır. En yakın arkadaşlarınıza anlatarak yavaş yavaş çemberin dışına çıkabilirsiniz.
Yakın arkadaşlar ve komşular genellikle yardım teklif eder. Bu teklifler geldiğinde evet demekten korkmayın. İstekleriniz konusunda net olun. Ne kadar fazla ayrıntı verirseniz, ihtiyacınız olan yardımı almanız o kadar kolay olacaktır.
Tanı ilk konulduğunda çevrenizdekilerin tepkileri kafanızı karıştırabilir. Telefon trafiğini yönetemiyorsanız bir süre cevap veremeyebilirsiniz. Çevrenizdeki insanlara biraz zamana ihtiyacınız olduğunu bildirin. Bu durumu kesinlikle anlayışla kabul edeceklerdir.
Telefonunuza, e-postalarınıza ve mesajlarınıza otomatik yanıtlar ayarlayabilirsiniz. Böylece etrafınızdakilerle konuşmadan onlara konumunuzu anlatabilirsiniz.
Meslektaşlarınıza ve patronunuza nasıl söylersiniz?
Kanser tedaviniz işteki performansınızı etkileyecektir. Bu nedenle kanser tedaviniz ve bunun işinizi nasıl etkileyeceği konusunda amirlerinizi ve amirlerinizi bilgilendirmeniz gerekebilir.
Tedavi sürecinde iş yerinizin size hangi imkanları sunabileceğini öğrenin. Patronunuz evden çalışmanıza izin verebilir. Gelecekte çalışamaz hale gelirseniz ne yapacağınızı da planlamalısınız.
Bunu patronunuzla görüştükten sonra insan kaynakları ile görüşün. Size hastalık izni verebilirler.
Durumunuzu patronunuz ve İK dışında herkese açıklayabilirsiniz. Durumunuzu size yakın iş arkadaşlarınızla paylaşmak isteyebilirsiniz. Bu durumu yalnızca size yakın olan ve paylaşımda sorun yaşamadığınız kişilerle paylaşın.
ne bekliyorsun
Ailenizin ve arkadaşlarınızın haberinize nasıl tepki vereceğini tahmin etmek zor. Herkesin kanser teşhisine tepkisi farklı olacaktır.
Sevdiklerinizden bazıları ağlayabilir veya sizi kaybetmekten korkmuş görünebilir. Diğerleri, ne olursa olsun sizi destekleyeceklerini söyleyerek daha esnek olabilir. Size yardım etmek isteyenlerin size yardım etmesine izin verin.
Hala konuşmayı nasıl sürdüreceğinizi bilmiyorsanız, doğru şeyleri söylemek için bir terapistten veya danışmandan yardım alabilirsiniz.
kaynak:
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]