KolombiyaTürkiye’nin başkenti Bogota’nın 40 kilometre kuzeyindeki Zipaquira kentinde 180 metre yükseklikteki eski bir tuz madeninde inşa edilen Zipaquira Tuz Katedrali’ni her yıl binlerce kişi ziyaret ediyor.
1800’lerin başında Almanlar tarafından büyük bir tuz madeninin keşfedilmesinden sonra uzun yıllar maden merkezi haline gelen Zipaquira, İspanya’nın sömürge döneminden önce Muisca halkının kendi yöntemlerini kullanarak mal satın aldığı bölge olarak biliniyor.
İlk katedral güvenlik nedeniyle kapatıldı
Zipaquira Tuz Katedrali’nin tarihi ve madencilerin tarihi, Hz. 1930’larda Meryem Ana ve diğer Katoliklerin çalıştıkları müzelerde dua etmesiyle başladı.
Bölgeye bir katedral inşa etme fikri, 1932 yılında madencilerden etkilenen Kolombiya Merkez Bankası Valisi Luis Angel Arango tarafından önerildi.
Artık güvenlik nedeniyle kullanılmayan eski bir madene inşa edilen Tuz Katedrali’nin ilk kilisesi 1954 yılında Başkan Laureano Gomez’in desteklediği bir projeyle ibadete açılmış.
İki maden arasında 180 metre derinlik
Mevcut Tuz Katedrali ise güvenlik nedeniyle kapatılan eski kilise ve maden ocağı ile halen çalışmakta olan başka bir madenin 180 metre altına inşa edilmiş ve 1995 yılında kurulmuş.
Salgından bir yıl önce yaklaşık 650 bin kişinin ziyaret ettiği Tuz Katedrali’ne, Hristiyanların kutsal saydığı günlerde binlerce kişi akın ediyor.
Ziyaretçilerin yüzde 33’ünü oluşturan turistler arasında ABD, Brezilya, Dominika ve Fransa’dan gelen ziyaretçiler başı çekiyor.
Demir parmaklıklarla desteklenen ve büyük gaz kokusunun yüze çarptığı kilisenin girişinden hemen sonra, alfabetik sırayla tüm ülkelerin bayraklarıyla aydınlatılan çok yüksek bir kat var.
Yüzeye yakınlığı nedeniyle çok sağlam olmayan bu bölümün duvarlarına yerleştirilen ahşap desteklerin yaklaşık 120 yıl içinde taşlaşma süreci ile mineralleri emerek taşa dönüşmesi bekleniyor.
Katolik inancına göre, “maden olduğunu unutmamak için” fazla aydınlatması olmayan Tuz Katedrali’nde, Hz. Geçmişte kullanılan büyük aynalara ek olarak, İsa’nın çarmıha gerildiği 14 yerden daha küçük parçalar çıkarılmıştır.
Yapımı 4 yıl süren ve 83 ton patlayıcı kullanılan kilisenin 170 metre derinliğindeki geçidinin ortasında, 7 madencinin 3 yıllık bir çalışmanın ardından yaptığı doğayı temsil eden bir kubbe bulunuyor.
Michelangelo “Adem’in Yaratılışı” mermere boyanmış
Yolun sonunda dağın içinde olduğunuzu unutturacak kadar büyük bir meydan var, büyük bir kısmı tepeden görülebiliyor.
Ziyaretçiler, ana bölümde 16’ya 10 metrelik büyük bir haça bakan bu meydanda fotoğraf çekiyorlar.
Merdiven ve yol ile indirilen 180 metre derinliğindeki madenin dibinde, ana bölümü oluşturan iki büyük odanın yanı sıra ibadet yeri ve 20’den fazla dükkânın bulunduğu bir müze bulunuyor.
Bu ana bölümün duvarlarında 4 büyük sütun, zeminde ise sanatçı Michelangelo’nun ünlü “Adem’in Yaratılışı” tablosunun resmedildiği büyük mermer levhalar bulunmaktadır.
Çarşı bir bardak sudur
Ana meydana yakın olan ve birkaç ibadetçiyi görebileceğiniz salonun karşısında Tuz Katedrali Çarşısı var.
Kireçtaşı ve zümrütten yapılmış hediyelik eşyaların satıldığı 20’ye yakın dükkânın bulunduğu çarşıda bulunan 80 metrekarelik su bardağı da turistlerin ilgisini çekiyor.
Muisca uygarlığının birçok işareti ve kutsal bir ağaçtan oluşan duvar kabartmasının bulunduğu bu çarşı, Zipaquira Tuz Katedrali’nin bitişiğinde yer alıyor.
Tur Lideri Edwin Velázquez:
“Kolombiya jeolojik oluşumundan 135 milyon yıl önce bir denizdi. Su kayboldu ve tuz karaya karıştı. Bu da tuz sahalarının ve tuz madenlerinin oluşmasına yol açtı. Muisca halkı tuzlu suyu eritmek için tencerelerde kaynattı ve 1801 yılında bölgeye gelen Alexander von Humboldt isimli Alman lider, yöre halkına taşın nasıl çıkarıldığını, madenlerin nasıl çıkarılıp tuza dönüştürüldüğünü yöre halkına öğretmiş. iş daha verimli.bomba ve havalı çekiç kullanmak.Kilise fikri madencilerin inancından yaratıldı.Altar her tünelin sonundaydı.Kiliseyi inanç turizmine açma fikri Roswell Garavito’nun gelmesiyle geldi. Bogotalı bir mimar, madencilerle rekabeti kazandı 127. Bu prensibi kullanan mühendis Jorge Castelblanco’ydu.”
Kaynak: AA / Juan David Moreno Gallego – Kültür ve Sanat
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]