medyauzmani.com
Anayasa Mahkemesi sahte belge kullananlara kararını vermedi – Özgün Fikirler

Anayasa Mahkemesi sahte belge kullananlara kararını vermedi

İçindekiler

doktor. Numan Ergin
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
[email protected]


YuUygulamada “naylon fatura” olarak bilinen sahte ve yanıltıcı belgelerin hazırlanması ve kullanılması ülkemizde kanayan yaralardan biridir. Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde “vergi kaçakçılığı” olarak tanımlanan ve vergi ziyaının 3 katı tutarında para cezasına ek olarak hapis cezası ile de cezalandırılan bu suç; Hem mali hem de iyi niyetli vergi mükelleflerinde ciddi şikayetlere neden oluyor. Finansman açısından ciddi bir vergi kaybı oluşmakta ve gerekli kararlar alınana kadar bu işteki tacirler zaten yollarını kaybetmiş ve yeni kurdukları şirketlerle sahte evrak ticaretine devam etmektedirler. Vatandaşlar açısından bakıldığında, mal/hizmet alınan firmalar hakkında sahte belge düzenleyen raporu hazırlanırken, bu şirketten satın alan tüm vergi mükellefleri için (alımlar gerçek olsa bile) sahte belge kullanıcı raporu düzenlenmekte ve sonra vergi müfettişinin insafına kalıyorlar. Çünkü müfettişin sahte belge kullanımının kasten yapıldığına dair tutanak tutması halinde üç kat vergi cezası uygulanıyor ve mükellef savcılığa sevk ediliyor. Müfettiş, sahte belge kullanımının amaçlanmadığını bildirirse, yalnızca 1 kat vergi cezası alınır. Bu nedenle bilinçli kullanılıp kullanılmadığının tespiti çok önemlidir. Hileli belge ve düzenlemeleri kullandıkları tespit edilenler Özel Finansman Kanunu kapsamına alınır ve bu mükelleflerin ticari hayatları sona erebilir. Çünkü kimse kodlanmış bir şirketle çalışmak istemez. Ayrıca, sahte belge kullanmaya gönüllü olarak hazırlananlar, uzlaşma gibi olanaklardan yararlanamayarak, geçmişte çıkarılan vergi barışı (af) uygulamalarının dışında bırakılmıştır.

Kısacası naylon fatura konusunun herkes için ciddi sonuçları var. Vergi hakimi de bu konuda net değil. Aynı düzenleyiciden eşya alan bazı mükellefler açtıkları davaları kazanırken, bazıları da kaybediyor. Bazı durumlarda kullanıcılar suçlu bulunurken, organizatörler beraat ediyor. Bankalardan gerçek alım yapan ve ödeme yapan mükellefler davalarını kaybederken, gerçek kullanıcılar yetersiz bilgilendirme ve eksik inceleme nedeniyle davalar kazanabilmektedir.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 20 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımladığı 18.11.2020 tarih ve 2017/30526 başvuru numaralı kararında naylon banknot kullanıcılarına ilişkin önemli bir karara imza attı. (Aslında biraz sonra açıklayacağım üzere) , henüz bir karar vermemiştir.) Karara konu uygulama Adil, çünkü faturayı düzenleyen mükellefin faaliyetinin gerçek olduğuna dair diğer mahkeme kararları davada KDV’nin kaldırılması için başvuruda bulundu. sahte fatura kullanma sebebine göre resen vergi ziyaı cezası uygulanır. Yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla dava açıldı. Yani davacı, “Mahkemeler aynı şirketten alım yapanların açtığı davalarda sahte belge düzenlemesi olmadığını söylerken mahkemenin var olduğunu söylemesi doğru değil” diyerek Anayasa Mahkemesi’ne giden yolu tuttu. açtırdıkları davada sahte belge düzenlemesidir.”

Anayasa Mahkemesi kararında öncelikle ilk derece mahkemelerinin her iki yöndeki kararlarının gerekçelerini incelemiş ve farklılıklarını ortaya koymuştur. Daha sonra benzer konularda aynı derecedeki yargı mercileri arasındaki içtihat farklılığının adil yargılanma hakkının ihlali sayılamayacağını kendi içtihadına hatırlattıktan sonra, davadaki farklılığın davanın farklılığından kaynaklanmadığını ifade etmiştir. kanun hükümlerinin yorumlanması, dolayısıyla içtihatta bir farklılık sayılmaz.

Yargıtay, başvuruya konu olan şirketin sahte belge düzenlediği iddiasıyla ortaya çıkan bulguların, bu şirketin gerçek belgeye sahip olmadığını ispatlamaya yeterli olup olmadığı konusunda mahkemeler arasında değerlendirme farkı olduğuna karar verdi. Bunu nesnel olarak anlamasına izin vermek için yeterli nedenler verdiğini söyledi. Ayrıca, başvurucunun mahkeme kararlarını açık bir şekilde yanlış hesapladığı iddiasının, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının mahkemeler tarafından yorumlanması ile ilgili olduğu ve hiçbir şeyin açık bir yanlış hesaplama veya bariz bir keyfilik oluşturmadığı akılda tutularak, Bu iddia, “kanun yolu şikayeti” niteliğinde olduğu için açıkça asılsızdır. Bu nedenle talebin kabul edilemez olduğuna karar verdi.

Anayasa Mahkemesi anılan kararla, davanın anayasal açıdan değerlendirilemeyeceğine dair içtihat oluşturmuştur. Bu kararın doğrudan ve dolaylı etkileri olacaktır. Sahte belgelerin kullanıcılarının doğrudan etkisi. İçtihatta bir değişiklik olmadıkça, vergi mahkemelerinin hileli belge kullanımına ilişkin çeşitli kararlarının anayasal denetimi mümkün olmayacaktır. Ancak bunun için mahkeme kararlarının objektif olarak yeterli düzeyde gerekçelendirilmesi gerekir. Kararın dolaylı etkisi tüm mahkemeleri ilgilendiriyor. Anayasa Mahkemesi, hukuk kurallarının yorumlanmasında (içtihat farklılıkları) alt mahkemeler arasındaki farklılıkları anayasal bir sorun olarak görmemektedir. Bu kararla, mahkemeler tarafından olguların (maddi konuların) değerlendirilmesindeki farklılıkların, yeterince ve nesnel olarak gerekçelendirilmek kaydıyla, anayasa açısından sorun teşkil etmeyeceği sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin kararına yönelik şu eleştiriler yapılabilir. Kararın arkasında iki temel sebep var. 1) İlk derece mahkemelerinin kararlarının gerekçesinin yeterli olması, 2) Konunun tazminat davası niteliğinde olması. Öncelikle mahkemeler kararlarını gerekçelendirse bile bu gerekçelendirmelerin yeterliliği ve tarafsızlığı özneldir. Mahkeme, bu tür kararlarda temel ilkeleri ortaya koyarak ve değerlendirmeler yaparken yeterli ve nesnel gerekçelendirme yapıldığını belirterek ilk derece mahkemelerine yol göstermelidir. Örneğin, davaya konu olan sahte belge kullanılması durumunda, asliye mahkemesinin yapılması gereken soruşturmaları veya dava dosyasında yer alması gereken asgari dava sayısını değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. kararlar. Aksi halde ilk derece mahkemelerinin ulaştığı sonuçlara ilişkin gerekçelerinin yeterliliği denetlenemez. Aslında Anayasa Mahkemesi, bu denetimin yasal bir şikayet konusu olduğunu söyledi. Ancak başvuru konusu olayda olduğu gibi artık başvurulacak bir kanun yolu kalmamışsa veya Yargıtay (Danıştay, Yargıtay veya nihai kararlarda Yargıtay) bu durum meydana gelir mi?

Sahte belge kullanıldığına dair ihbarlara karşı açılacak davalarla ilgili pratik önerim, bu davalar arasında zorunlu bağlantı kararları verecek bir düzenlemenin yapılmasıdır.

Aynı kelime: Her sebep ikna edici değildir.


Kaynak: Doç. Numan Ergin, avukat, denetçi, denetçi. Numan Ergin Bey’in Bakış Açısı köşesinde yer alan içerik, yazarının ve Dunya.com’un sahibi olduğu şirketin özel izni ile Dunya.com’da yayınlanmıştır. Yazının tüm hak ve sorumlulukları yazarına ve Dunya.com’a aittir.
Yasal uyarı: Bu içerikte yer alan bilgiler, resimler, tablolar, açıklama, yorum, analizler ve içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bir kişi veya kuruluşa özel profesyonel bilgi veya tavsiye sağlama amacı taşımaz. Tema olarak benzer olsa da her eser kendi koşullarından dolayı farklı tavırlar sergileyebilir. Bu nedenle, bu makalede belirtilen içerikten yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar vermeden önce bir uzmana danışmanız yararınıza olacaktır. Bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer her türlü içeriğin özel veya resmi makamlarca kullanılması sonucunda doğabilecek zarar ve ziyandan Muhasebe Haberler veya ilişkili kişi veya kurumlar sorumlu değildir. , gerçek veya tüzel kişi, kurum ve kuruluşlar.


Yazarın diğer makaleleri

Değerlemeli Konut Vergisi Sorulu (18.01.2021)

Matrah artırım taksitleri ödenmezse vergi muafiyeti kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye Kaybı ve İflasa İlişkin Yeni Düzenlemeler (04.01.2021)

Gelir dağılımı ve dayanışma vergisinde pandemi ve bozulma (28.12.2020)

Asgari ücretten vergi muafiyeti çözüm mü? (21.12.2020)

Avukatlar kanunda reform yapılmasına inanıyor mu? (15.12.2020)

Yapılanmada Vergi Uzlaştırma ve Haksız Uzlaştırma Kurumu (10.12.2020)

Bağlı ortaklık tasfiye zararlarının vergisel sonuçları nelerdir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet vergi mükelleflerine faiz ödüyor mu? (23.11.2020)

7256 Sayılı Kanun Kapsamında 10 Soruda Eğitim (11.18.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: ekonomik ve yasal reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine ceza ve vergiler (09.11.2020)

Hisse Geri Alımlarının Vergilendirilmesine İlişkin Müzakere ve Teklif (07.11.2020)

Şirketin hisselerini geri alması bir temettü mü? (2) (27.10.2020)

Şirketin hisselerini geri alması bir temettü mü? (1) (26.10.2020)

TBMM’de kanun torbası yapılandırması nerede? (19.10.2020)

Yeni Yatırımcı Kam: Ek Mali Yükümlülükler (12.10.2020)

Gayrimenkul kiralama mı yoksa kiralık işletme hakkı mı? (6.10.2020)

Süresi dolmuş temettüler için çifte vergilendirme var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde bulmacayı bloke etme (22.09.2020)

Hukuk belirsizliği ortadan kaldırmıyor (16.09.2020)

Finansmandan sonra yurt dışında kimin parası var, gurbetçilerin durumu ne olacak? (14.09.2020)

Uymayan vergi mükellefleri cezalandırılır mı? (07.09.2020)

Binek araçlarda KDV’nin artırılması, özel okul ücretlerinde KDV’nin düşürülmesi (02.09.2020)

Transfer Fiyatlandırması Raporlamasında Yeni Dönem (31.08.2020)

KDV son durumu ve işyeri kira bedeli kesintisi (27.08.2020)

İkinci el araç satışlarında yeni dönem (24.08.2020)

Finanstan bayram hediyesi: KDV ve stopaj ama kime? (21.08.2020)

Vergi indirimleri araştırma ve geliştirme teşviklerine bağlı mı (17.08.2020)

Yeni sporcuların sözleşmelerinde spor kulüpleri için vergi riskleri (10.08.2020)

Altın gitti! Peki ya vergi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurtdışındaki gayrimenkul ve iştirak satışları vergiden muaf mıdır? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve bağlı ortaklık satış gelirlerinden muafiyet – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve İştirak Satış Geliri İstisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmek için bir vergi teşviki: emlak ve iştirak gelirlerinden muafiyet (16.7.2020)

Sezonluk Kiracılar: Vergi Sürprizleriyle Karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, Maliye Politikası ve Vergi Barışı

Şirket kuruluşunda sicildeki imza şartı değiştirilmelidir.

Köprüden önceki son çıkış: varoluş huzuru

Kamu-özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkul yatırımında faydalı yöntem: gayrimenkul yatırım fonu

Emlakta emeklilik vergisi

Emlak piyasası hareketleniyor ama vergilere dikkat!

KVKK kararlarının yargısal denetimi

Kişisel verilerin korunması ve sıcaklık ölçümü

İnternetten araba satanlar için

Resmi araç sadece özel sektörde mi ücretli?

Resmi temsilci ücret alıyor mu?

Şirket araçları için vergi düzenlemesi

ABD Dijital Hizmetleri ve Türkiye İçin Vergi Misillemesi

Sanat ve icat vergisi

Alton: Elma dersen çık, armut dersen çık!

Kaynak: İŞKUR Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın